Bizim toplumumuzda, iki kadının sohbeti arasında kalan erkeğin işi zordur. Sıkılır.
Bakar, dinler gibi görünür ama aklı başka yerlere gider, gelir.
Her zaman ki halinden farklı kibarlıkta olmaya çalışır. Hele, hele ekranda ve sunucuysa bunun zorluğunun nasıl arttığını hesap edin.
Alişan’a maşallah dedim.
Bir yanda ‘Cennet Mahallesi’nden ve yıllardır ekranlarda olmasından kazandığı tecrübe ile şakır şakır konuşan Çağla Şıkel, diğer tarafta yıllar önce Hülya Avşar’ın azarlamasına bile dik ve kararlı duruşu ile cevap yetiştiren Seyhan Erdağ.
Aralarında Alişan.
Sandalye’nin ucuna ilişerek oturmuş, daha çok dinleyen ama yakaladığı her fırsatta bir- iki cümle sarf ederek, ‘sohbette varım’ imajını uyandırıyor.
‘Efendi sunucu’ algısında başarılı.
Biz kadınlar sabah kuşağında kadın görmek isteriz genelde.
Bacaklarını açacak. Kıvırtacak. Kahkahalar atacak. Bilmiş, bilmiş konuşacak.
Elbisesini, takılarını, ayakkabısını, makyajını eleştirirken günlük dertlerden uzaklaşmak isteriz.
Oysa, Dünya’da izlenen Ellen Show’da sunucunun kadın mı, erkek mi olduğunu kestiremezsiniz.
Başarısı bu. Cinsiyeti yok. Sadece ‘sunucu’.
Alişan’da cinsiyeti olmayan ‘sunucu’ kimliğini belki de farkında olmadan oluşturmaya başlamış. Zamanla geliştirirse hiç şaşırmam.
Yazının tamamına sacitaslan.com ‘dan ulaşmak için tıklayınız.