Güzeller güzeli Irmak Ünal babasını düğününe davet etmemiş. Ayıp. Ama bundan daha ayıbı babasına ait. ‘Çağırsa da gitmezdim ne demek? Hasmı veya arkadaşı için değil kızı için konuştuğunu fark etmeli. Hepsinden de önemlisi ‘ana baba affedici, olgun ve anlayışlıdır. Evlat bize göre geriden gelir ama çoğu zaman davranışları ile bunu gösteremez. Beklediğimiz saygıda kusur edebilir. Zaman gençleri de yaşlı edecek nasıl olsa, Er ya da geç yanlışlarını anlarlar. Onlarda kendi evlatlarına kendi doğrularını anlatmaya çalışacaklar. Büyüklere düşen küslüğü uzatmamaktır.
Küçükler büyüdükçe, büyüklerin davranışları küçülmemeli. Ana, baba, evlat arasında kısas ‘HAKLI’ bile olsa OLMAZ.
Evlat olsam, hatalı veya hatasız olmama bakmaksızın babamın kapısına dayanırdım gelinliğimle. Bilirdim ki elli koca bulurum ama yanlışı ile doğrusu ile tek babam var. ‘Düğünden sonra küs kalmak istiyorsan devam et. Ama senin varlığın olmadan en azından bu gece ıssız kalamam. Kusura bakma’ derdim.
Baba olsam, ‘Dünya önünde utancımdam yüzüm yere bile düşse, evladımın güzel gözlerini göreceksem kaldırırdım başımı yerden. Dik dururdum onun için. Kapıda herkesten önce karşılardım elalemi. Bilirdim ki; nasıl olsa iletişim ile çözülür tüm problemler. Ama susarak, küs kalarak neyi çözebiliriz ki?