Ajda girer yatağa Ayşe ile. İçlerinde çamaşır var mı yok mu bilemem. Üstlerinde sadece t-shirt. Bacaklar ortaya fora.
Programa çıkınca kameraya arkanı dön. Salla, oranı buranı. Ardından dayak yiyen kadınlara acı. Adamlara bas bas bağırırken öne eğil göster memelerini.
Amaç ne?
Anlayan var mı gerçekten?
Kimse sanat, görsel muhabbeti yapmasın. Bunun ardına saklanmanın modası geçti.
Okunmak, seyredilmek için kendini sergilemek değil mi?
Kapanırsanız okunmayacağınızı, seyredilmeyeceğinizi biliyorsunuz.
Kaç kişi sizin yazdıklarınızla veya ağzınızdan çıkanla ilgilenir dersiniz?
İddia ya girelim mi?
Televizyon ve gazetelerde yer alan kadın görüntülerinin çoğu erkeklerin aslında nasıl ezildiğini göstermiyor mu? Gögüs ucuna kadar açanından tutunda, bacaklarını öne çıkartanlara kadar ‘görsel’ adı altında erkeklerle dalga geçiyorlar.
Eh güzele bakmak sevaptır ya. Erkeklerde açana bakıp, hayallerinde o kadınla anlık beraber olurken zaman geçiyor, rating o programa akıveriyor.
Kadın hakları diyoruz. Eşitlik istiyoruz. Ama biz kadınlar vücudumuzla erkekleri ezmiyor muyuz?
Olmuyor hanımlar olmuyor.
Kadın eşitliğini neyle sağlamayı düşünüyoruz? Bacakla mı? Göğüsle mi? Akılla mı? Yoksa biz eşitlik isterken cinselliğimizi kullanarak erkek milleti ile alay mı ediyoruz?
Bence erkekleri değil kadınları, KADINı ezmek. Kadın denince akla cinsel obje geliyor; kadının da aklıyla, zekasıyla, tırnaklarıyla kazıyarak bir yerlere gelebileceği hep gözardı ediliyor….
…