
[themecolor]Evli misiniz? Aile mi?[/themecolor]
Evli olmak ile aile olmak arasında derin farklar bulunmaktadır. Sağlıklı iletişim kuramayan, problemlere çözüm üretmek yerine üstünü örtmeyi tercih eden çiftler aile cüzdanına sahip olsalar bile aile olmayı başaramamıştır.
Bazı çitler çocuk için bazı çiftler ise maddi ve manevi bağımlılıkları nedeni ile evliliklerini toplum önünde sürdürseler bile sevgi, huzur ve güven ortamı zedelenmiştir. Aslında duygusal anlamda boşanma gerçekleşir ama aynı evde yaşar, birlikte yemek yerler, karşılıklı görevlerini olabildiğince ve isteksiz olarak yerine getirirler.
Toplum içine çıktıklarında aile ve hatta mutlu aile imajı sergilemeye çalışan bu çiftlerin yaşantısı ya aşırı sosyal ya da monoton olarak gözlemlenmektedir.
Duygusal boşanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşıldığı taktirde, çiftlerin eski mutlu günlerine dönüştürülerek gerçek anlamda aile olmaları sağlanmalıdır. Bu yolda birbirleri ile nasıl iletişim kurmaları gerektiği, sevgi, huzur ve güven ortamını yeniden kurmanın yolları aktarılmalıdır.
Dönem dönem tartışmalar, ilgisizlik veya anlaşılmamaktan kaynaklanan problemleri, yaşanan küslükler sonrası çözmeden üstünü örtmeye çalışmak, baskılamak, kabullenmek ise duygusal boşanmanın habercisi olabilir.
Duygusal boşanmanın ilk belirtisi olarak düş kırıklığı görülmektedir. Evlilik öncesi hayal edilen ortamın yaşanmadığı düşünülür. Kişi eşi hakkında yanıldığına inanır. Eşler bu dönemde birbirlerine mutsuzluklarını belirterek sık sık tartışmaya başlarlar. Eşler arası ilişkinin bozukluğunun hissedilmesiyle birlikte korku, üzüntü, öfke ve suçluluk duyguları oluşur. Evlilikte sıkıntının yaşandığı bu erken dönemde uygulanacak iletişim yöntemleri olası bir boşanma veya sahte aile imajını engeller.
Sadakatsizlik ve sonrasında gelişen aldatma problemlerinin bazen kaynağında yer alan duygusal boşanma, zamanında ve doğru yaklaşımlarla çözüme ulaştırıldığında aile olmanın ayrıcalıklı güzelliğini kimseye rol yapmadan gerçek anlamda yaşayabiliriz.
Unutmayalım ki, sağlıklı iletişim uygulamaları ile problemlere her koşulda çözüm bulunmaktadır.
Ah inci hanim bizde suan ayni durumdayiz.surekli mutsuzluklar dile getirilip kavga ediliyor.en ufak birseyde sesler yukseliyor.disardan bakldiginda cok mutlu gorunuyoruz.herkes oyle zannediyor.ama oyle degil.her kavgadan huzursuzluktan sonra hicbirsey konusamiyoruz o orda kapanip gidiyor.ustu ortuluyor.birdahaki tartismada ayni konu acilinca hicbirseyi unutmyan surekli dirdir yapip soylenen kadin durumuna dusuyorum.ama konusup anlasmayi o konuyu orda kapatmayi denemiyor.soyluyorum ama nafile.birkac aydir boyleyiz ve ben yolun basindayken cozmeyi cok istiyorum.size gelmeyi cok istiyorum ama suanda mumkun degil.gelemiyorum malesef.boyle tavsiye vermeniz zor ama ufakta olsa bikac tavsiyede bulunmanizi rica ediyorum.doluyum en ufak bi hareketinde bende bagirmaya basliyorum.sabredemiyorum.onceden biyle degildim sanirim biriktikce bu hale geldim.iyi guzel davranmak bi ise yaramiyor.nerde hata yapiyorum bilemiyorum