
[themecolor]Evlilikte Gerekler[/themecolor]
Evliliğin olmazsa olmazlarının başında ‘saygı’ gelmektedir. Her durum ve koşulda önce kendimize ardından eşimize saygılı davranmadıkça sağlıklı bir evlilik sürdürdüğümüzden bahsetmek mümkün olmaz. Evlilik içinde argo konuşmalar, küfürler, el kol hareketleri, el şakaları, onur kıran sözler, alaycı yaklaşımlar ve eleştiriler saygıyı kaybetmeye en önemli etkendir.
Fedakarlık, evliliğin sürekli başarısında olmazsa olmazların başında gelir. Kelime anlamı, bir amaç veya kişi için kendi yararlarından vazgeçmektir. Örneğin, senin ayakkabın eskimiştir. Acil ayakkabı satın almak gereklidir. Ama aynı günlerde eşin yeni bir işe başlayacaktır. Onunda ayakkabıya ihtiyacı vardır. Sen kendine değil de ona ayakkabı almayı tercih ettiğinde fedakarlık yapmış olursun. Veya yorgunsun. Canın hiç dışarı çıkmak istemiyor. Gelen telefon üzerine eşin bir süredir görmek istediği ailesine gitmek istiyor. Sen dinlenmekten vazgeçip eşinin ailesine gittiğinde fedakarsın. Sonuçta; bir kişi veya amaç için kendi yararından vazgeçebilme başarısını göstermek gerekir. Toplumumuzda anaların fedakar olmasının en önemli etkenlerinin başında ‘kendi yemez yedirir, giymez giydirir’ sözünü hatırlamamız bile hangi davranışın fedakarlık içerdiğine en önemli açıklamalardan biridir.
Evlilikte karşılıklı ilgi evliliğin canlı tutulmasında önemli rol oynar. İlgi’den anlamamız gereken sürekli telefonla aramak, her şeyi didikleyerek sorgulamak değildir. Karşılıklı olarak ihtiyaçlarımızı kontrol etmek, gidermeye çalışmak, dinlemeyi bilmek gerekir. Bu özellikle sağlık problemlerinde ön plana çıkar. Sıcaklık ise olmazsa olmazların içinde kesinlikle yer bulur. İlgiyi sıcak, şefkatli yaklaşımla sunmaktır. Güzel sözler, tensel yaklaşımlar, motive etmek eşler arasında olmazsa olmazdır. Paylaşım her durum ve koşulda şarttır. Maddi manevi paylaşımı ağırlıklı sunmak için çiftler kendilerine ‘ben bir saat sonra ölsem, eşimin benden sonraki hayatını rahat geçirebilmesi için neler yapabilirim?’ sorusuna cevap aramaları gerekir. Toplumumuzda bu soruyu daha çok erkeklerin cevap bulması şarttır. Çünkü, namerde muhtaç olmadan ailesinin devamını toplum karşısında sağlama görevi erkeğindir. Maalesef bazı ailelerde erkeğin tüm mal varlığını karısının yerine, kendi erkek kardeşine veya babasının üstüne yapma gayretleri, o erkeğin ailesinin her hangi bir problemde başkalarına muhtaç duruma düşmelerine neden olmaktadır. Kadın ya ele muhtaç olmakta. Ya da başkası ile evlenmek, üç kuruşa çalışmak mecburiyetine düşmektedir.
Sevmek ise evliliğin güzelleşmesinde, duygusallaşmasında ve sağlıklı bireylerin mutlu yarınlara ulaşmasında tartışmasız önemlidir. Ancak, evlilikte tek başına yeterli değildir. ‘Biz birbirimizi seviyoruz. Her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz’ diye düşünerek evlilik yapmak risklidir.
Seven insan koşulsuz bağlı olmalıdır sevdiğine. Neden, için, ise gibi sebepler sevgilerinin şarta bağlı olduğu bilinmelidir. Örneğin: Kalbimi kırmaz ise severim diyorsak, sevgimizi şarta bağlamış oluruz. Bir diğer örneği ise beni mutlu ettiği için seviyorum cevabında bulabiliriz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak, evlilik için gerekli olan sevgide şart yoktur. Seversin. Mutlu etmek istersin. O mutlu oldukça sen daha çok mutlu olursun.