
[themecolor]İletişimde Sakınılması Gerekenler[/themecolor]
Tartışmalar sırasında hislerimizi değil, tepkilerimizi kontrol etmemiz gerekir. Çünkü tartışmanın büyümesinin sebebi sizin duygularınız değil, sizin o duygu karşısında verdiğiniz tepki veya tepkinin şeklidir. Örneğin söz verdiği saatte eve gelmeyen eşinize sinirlenebilirsiniz, ama bu sinirliliğinizi bastırıp gerekirse başka zaman konuşmak gerekir. Hissetmek, insan olmanın bir parçasıdır. Siz zaten insansınız ama o an ihtiyacınız hisler değil doğru tepkiler.
Eşinizle net ve kısa cümleler kurarak iletişimi tercih edin. Örneğin eve sinirli geldiğini gözlemlediğinizde ‘neden gerginsin’ demek yerine ‘bir şeye mi gerildin?’ demeniz doğru olanıdır. Bu durumda gergin olmasa bile konuşacaktır.
Eleştiri yapacağımız durumlarda ‘sen’ içeren cümleler kullanmak yerine ‘ben’ içeren cümleler kullanmalıyız. Örneğin randevusuna sürekli geç geliyorsa ‘sürekli geç kalıyorsun’ demek yerine ‘bekletilmekten rahatsız oluyorum’ vb
Eşinize güvendiğinizi ve değer verdiğinizi sık sık dile getirmek size kaybettirmez, kazandırır.
Kırgınlıkları ve özellikle geçmişe dair kırgınlıkları her tartışmada gündeme getirmemeye gayret etmek gerekir.
Tartışılacak konudan sapmak bizi çözüm yerine çözümsüzlüğe götürür. Konudan sapmadan tartışmayı başarmak çözümü sağlar. Örneğin konu kiranın ödenmesi ise, bu konudan yola çıkarak senin ailende şunu yapmıştı ya kadar uzanan tartışma iletişim intiharıdır.
Eşinizle birbirinizin haklı haksız karar vericisi olmayın. Eşinizi ne kadar tanırsanız tanıyın gün gelir yanılabilirsiniz. Cevaplarınız tepki ile değil (susmak, ağlamak, bağırmak, surat asmak vb) sözle vermelisiniz. Tepki tepkiyi doğurur.
İletişimde cümlelerinize sık sık ‘ama, hayır, niçin, neden’ ile başlıyorsanız iletişim başarısızlığı yaşıyor olabilirsiniz. Dikkat edin…