Dün internet sitelerinde yer alan ‘FIRÇA’ haberine göz attım.
Güya Hülya Avşar, Nagehan Alçı’yı fırçalamış.
Başlıklar genelde böyle.
Ama görüntülerde sanki, Nagehan azarlıyor gibi.
Bana mı öyle geldi?
Gülümsedim. Kendi kendime,
‘Ne çektin sen şu Avşar kızlarından Nagehan?’ dedim.
Yeni evlenmişti. Eşi’ninde yeni, yeni parlama dönemleri…
Medyatik olmak lazım. Afilli röportaj şart.
Helin Avşar ile kocasının röportaj fotoğrafları,
Nagehan’ı TRT de konuşturacak kadar germişti.
‘Sevdiğim adamı kıskandım. Öyle güzel bir kadınla, bu kadar yakın görünce’
Dese, sorun yoktu. Rahatsızlık aşktan denirdi. Sevimli ve dürüst bulunurdu.
Oysa,
Fotoğrafları, ‘KÖTÜ’ olarak tanımlamış,
Konuyu kadın – erkek eşitsizliğine kadar vardırmıştı.
Acaba diyorum, o günlerden kalan sıkıntılar,
‘Değil Hülya Avşar, Obama’da gelse hiiç tanımayız’ çıkışına neden mi oldu?
Çünkü Avşar’ın cümlelerinde azar yoktu.
Tam tersi, rica ekli istek veya beklenti vardı.
Objektif olunsun istiyordu.
Nagehan’da ne iş yaparsa yapsın kadın.
Biz kadınlar geçmişte sıkıntı yaşadığımız konuları unutur görünür
Aslında kenara koyarız.
Zamanı geldiğinde bambaşka konularla saldırırız.
Kuyruğun acıması kötüdür kardeşim….
İnsana neler yaptırır neler,
Kendisi bile şaşar kalır,
Önce kabul etmez, reddeder.
Dili başka, başka söylese bile,
Gözler hüznü hapseder….
Haberin tamamına sacitaslan.com ‘dan ulaşmak için tıklayınız.