[themecolor]Sevgi Kandırmasın[/themecolor]
Birbirlerini çok seviyorlardı. Her zorluğun üstesinden birlikte geleceklerdi. Ömür boyu beraber olacaklar, hiç ayrılmayacaklardı. Birkaç yıl önce sorsanız ikisi de böyle konuşurdu. Ya şimdi ne olmuştu? Neden bitmek bilmeyen kavgalar içindeydiler? Birbirlerine neden bu kadar uzak ve soğuktular?
Karşımda oturan gencecik çift henüz beş yılı doldurmuş evliliklerinde mutsuz olduklarını ifade eden bakışlarla bana bakıyorlardı. Kadın son umut, erkek ise umutsuzluk içinde geldiğini söylemişti. Onların çözemediklerine yabancı bir el nasıl uzanabilirdi? Nasıl anlayabilirdi?
– Aranızdaki problemi kimler biliyor? Diye sorduğumda ikisi birden;
– Herkes
Cevabını vermişti. Aileleri, arkadaşları sürekli kavga etiklerinden haberdardı. Tüm iyi niyetleri ile çözüm üretmeye çalışmışlardı. Nafile olmamıştı. Kocasına dönerek;
– Herkesin bildiğini benim bilmemde ne sakınca olabilir? Üstelik siz değil, evliliğiniz rahatsız. Dediğimde,
– Aldattım. Cevabını verirken koltuğa yaslanma rahatlığı ile bakışlarını tepkimi ölçmek amaçlı bana sabitleme tezatlığı dikkatimden kaçmamıştı. Yaptığının eşini üzecek bir yanlış olduğunu bilmenin gerçeği ile ‘Söyledim. Kurtuldum. Buyur düzelt’ düşüncesini gösteriyordu.
– Olabilir. Eşimi çok mutlu ediyorum diyemediğine göre şaşırmama gerek yok’ cevabım ile bakışlarını yere doğru indirmesini sağladım.
Yaklaşık üç ay önce aldatıldığını öğrenen kadın önce dünyalar başına yıkıldı zannetmiş, herkesten çok güvendiği, sevdiği adamın bunu ona nasıl yapabildiğine anlam verememişti. Öfkelenmiş, diğer kadını merak etmiş, aramış, konuşmuştu. Benim neyim eksik sorusuna cevap aramıştı. Bulamamıştı.Bulamazdı. Adam ise önce inkar etmiş, ardından son çare olarak ‘Yaptım. Bitti. Ne var bunda?’ cevabı ile problemi örtmeye çalışmıştı. Kadın ayrılmak istedikçe adam ısrarla ayrılmak istemediğini, kendisini sevdiğini söylemişti. Araya giren eş dost, akrabalarda evliliğin devamı konusunda ısrar etmişlerdi. Barıştırdıklarını sanmışlardı. Halbuki esas problem bundan sonra başlayacaktı. ‘GÜVEN’.
Hangi nedenle olursa olsun ilişkilerde meydana gelen güven problemi çözülmedikçe mutlu yarınlardan söz etmek mümkün değildir. Aldatılan kişi o an için beraberliğini bitirmese bile aldatan kişinin her sözüne her hareketine sorgulayıcı ve inanmayan bir yaklaşımda olabilir. Bu durumda yapılması gereken en önemli ve ilk adım karşılıklı iletişim kurarak problemle yüzleşmektir. Aksi taktirde, ya aldatma tekrarlanır ya da araya giren güvensizlik nedeni ile çiftler birbirinden uzaklaşır.
Yukarıda bahsedilen çift iki ay süren çalışmalarımız sonrasında güven problemini aşmayı başardılar. Ama eğer evlenmeden önce sadece sevgilerine güvenmeyip, birbirlerini gerçek anlamda tanımanın gereklerini yapsalardı, flört döneminden bugünleri görmeleri zor olmazdı.
Erkeğin dışa dönük yapısı ve zaaflarının yanında, sorumluluk duygusundan uzak yaşantısı kadınla her randevusuna geç kalmasından ve hatalarına her zaman mazeret bulmasından belliydi. Bu saatten sonra ses etmek anlamsız olurdu.