Kimse kendini kandırmasın!
Yuva yıkan kadın, yuvamı dağıtan kadın diyerek, kimseyi suçlayıp, bağırmasın, yaygara yapmasın.
Yuva Yıkan Kadın Yoktur. Yuvasını yıktıran kadın veya erkek vardır.
Evlilik kadın ve erkek arasında yapılmıyor mu? İkisi de birbirini sevmiyor mu? Birbirine gerçek anlamda değer veren, seven çifti dışardan hangi kadın veya erkek yıkabilir?
Varsa böyle bir güç elini öpmek lazım. Bu işi nasıl becerdiğini sormak lazım.
Evli kişilere yan gözle bakmamak erdemdir. Ama derler ya bakanda mı baktıranda mı kabahat?
İçten içe yıkılmış bir binaya balyozu kimin vurduğunun ne önemi var?
‘Çok mutluyduk. Her şey yolundayken beni aldattı. Benim kadar kusursuz ve güzel bir insana, üstelik çocuklarımız varken bunu yaptı’ derken, mağduriyetinin bin bir türlü söylemini yaparak aslında kendi eksiklerinden sapmıyor mu? Sormazlar mı o insana;
– Onun neresinde senden farklı boncuk vardı da gitti?
– Ona verdiği mutluluğu sen neden veremedin?
– Gerçek anlamda onu tanıyabilmiş miydin? Yoksa tanıdığını mı sandın?
– Sadece sevginizi mi sömürdün? Güvendin? Yoksa sömürüldün mü? Güvenmedin mi?
‘Eşim öyle ilgisizdi ki, diğerinden gördüğüm ilgi bana cazip geldi’ diyerek aldatana ise;
– Sen ne verdinde neyi bekliyorsun?
– Sokakta gördüklerinin ne mahareti var?
– Çok iyi ekmektinde karşılığını mı bulamadın? demezler mi?
Sadece ikinize ait olan evliliğinize üçüncü kişiyi sen mi davet ettirdin? Eşin mi?
Aldatmak, sadakatsizlik evliliğe tamamen aykırı. Bu niyette olan önce mertçe yolları ayırmalı. Ama aldatılanda dönüp evliliğini sorgulamalı.